FALİH RIFKI ATAY'IN “ZEYTİNDAĞI” ESERİNDE COŞKU VE HEYECAN KAVRAMLARI | ||
مجلة الدراسات الإنسانية والأدبية | ||
Volume 33, Issue 1, June 2025, Pages 679-963 PDF (534.23 K) | ||
Document Type: المقالة الأصلية | ||
DOI: 10.21608/shak.2025.458685 | ||
Author | ||
Abdul Rahman Khalil Khalaf | ||
University of Fallujah | ||
Abstract | ||
Falih Rıfkı Atay, 1894 yılında İstanbul’da doğmuş ve 20 Mart 1971’de yine İstanbul’da vefat etmiştir. Türk edebiyatı ve basın dünyasında hem gazeteci hem yazar kimliğiyle önemli bir yere sahip olan Atay, özellikle Cumhuriyet dönemi düşünce hayatının şekillenmesinde etkili isimlerden biri olmuştur. Gazeteciliğinin yanı sıra edebiyat sahasında da kalıcı eserler veren Atay, gözlem gücü, eleştirel yaklaşımı ve güçlü anlatımıyla tanınır. Onun hayatı, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinden Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar uzanan kritik yılların tanıklığıyla doludur. “Zeytindağı”, Falih Rıfkı Atay’ın edebi mirası içinde hem hatırat hem de tarihsel bir belge niteliği taşıyan eserlerden biridir. Bu eser, yalnızca bir bireysel gözlem ürünü değil, aynı zamanda bir dönemin ruhunu ve zihniyetini yansıtan önemli bir metindir. Makalenin temel ekseni olan coşku ve heyecan kavramları, eserin arka planında yatan bireysel duygu dalgalanmaları ile toplumsal değişimlerin iç içe geçtiğini göstermektedir. Atay’ın kaleminde coşku, yalnızca bireysel bir duygu patlaması değil, aynı zamanda tarihsel bir döneme yön veren ruh halini ifade eder. Heyecan ise, belirsizlik ve beklentilerle örülü bir atmosferin yansımasıdır. Coşku kavramı, eserde bir tür ruhsal yoğunluk ve motivasyon kaynağı olarak ön plana çıkar. Falih Rıfkı Atay’ın yaşadığı dönemin çalkantılı koşulları, bireylerin hem bireysel hem toplumsal düzeyde coşkulu bir ruh haliyle hareket etmelerine yol açmıştır. Bu bağlamda coşku, zaman zaman bir idealin peşinde koşmayı, zaman zaman da bir ulusun geleceği için duyulan güçlü arzuları temsil eder. Atay’ın anlatımında coşku, yalnızca bir duygu değil, aynı zamanda harekete geçirici bir unsur, insanları mücadeleye ve yeniliklere yönelten bir güçtür. Bu nedenle coşku, bireyin iç dünyasında başladığı halde toplumsal bir ortak ruha dönüşerek genişler. Heyecan kavramı ise coşkudan farklı olarak daha çok kaygı, belirsizlik ve duygusal dalgalanmalara işaret eder. Eserde heyecan, bireyin karşılaştığı zorluklar karşısında hissettiği ani gerilimler kadar, toplumsal dönüşümlerin yarattığı duygusal atmosferi de ifade eder. Falih Rıfkı Atay’ın gözlemlerinde heyecan, bir yandan umutla beslenirken diğer yandan belirsizliğin getirdiği endişelerle iç içe geçer. Bu yönüyle heyecan, eserde insan ruhunun kararsızlıklarla dolu yüzünü ve tarihsel olayların birey üzerindeki psikolojik etkisini görünür kılar. Coşku ve heyecan kavramları bir arada düşünüldüğünde, eserdeki duygusal örgünün temel dinamiklerini oluştururlar. Coşku, ileriye dönük bir itici güç, bir idealizm göstergesi olarak belirmekte; heyecan ise bu idealizmin gerilimli ve çoğu zaman çelişkilerle dolu yanını açığa çıkarmaktadır. Falih Rıfkı Atay’ın üslubunda bu iki kavram, karşıtlık içinde değil, tamamlayıcılık içinde var olur. Böylelikle eserde hem bireysel hem de toplumsal boyutta bir duygu panoraması ortaya çıkar. Bu duygu panoraması, yalnızca bir yazarın iç dünyasını değil, aynı zamanda bir dönemin ruh halini de temsil eder. Coşku ve heyecan, Atay’ın tanıklık ettiği olayların ötesinde, bir ulusun yeniden doğuş sürecinin ruhsal izlerini yansıtır. Coşku, geleceğe dair umutların sembolü olurken, heyecan bu umutların gerçekleşme sürecindeki belirsizliklerin ve iniş çıkışların bir göstergesidir. Bu nedenle eser, bireysel bir anlatım olmanın ötesinde, kolektif bir duygunun ifadesi olarak da okunabilir. Sonuç olarak, Falih Rıfkı Atay’ın “Zeytindağı” adlı eseri coşku ve heyecan kavramlarının iç içe geçtiği güçlü bir metin olarak değerlendirilebilir. Bu kavramlar, eserde yalnızca bireysel duyguların yansıması değil, aynı zamanda bir tarihsel dönemin ruhunu anlamaya yarayan anahtar kavramlardır. Atay, coşkuyu bir idealin peşinde koşmanın dinamizmi, heyecanı ise bu sürecin belirsizlik ve duygusal dalgalanmaları olarak yansıtır. Böylelikle “Zeytindağı”, sadece bir gözlem metni değil, aynı zamanda duygusal ve düşünsel boyutlarıyla dönemin ruhunu kavratan önemli bir edebi belge niteliği kazanır. | ||
Keywords | ||
Falih Rıfkı ATAY; Zeytindağı; Hatıra; Anı; Coşku; Heyecan; Aksiyon; Edebiyat; Türk Edebiyatı; Yeni Türk Edebiyatı; Cumhuriyet Dönemi; Yazar; Yorum ve Düşünce | ||
Statistics Article View: 18 PDF Download: 2 |